Mimar Eylem Kırbaş Özdemir
İnsanlığın var oluşundan bugüne “barınma” içgüdüsünün karşılığı olan “mekan” kavramı mimarinin temeli. Mekan anlayışı insanlığın ve teknolojinin gelişimiyle beraber sürekli değişti. Bu değişim, mimarlıkta hem teorik hem pratik olarak bizlere yeni bir yol çizdi. Sınırları olan bir tasarım anlayışından, mekanların esnek bir yapısı olabileceği üzerinde daha çok durmaya başladık. Bu da bize projelerimizi tasarlarken daha konforlu bir alan sağladı; fikirlerimizi bu anlayış üzerinden geliştirmeye başladık.
Projelerimizi tasarlarken en önemli odak noktamız her zaman “insan”. İnsanın mekanla olan ilişkisi onu daha anlamlı kılıyor. İnsanın varlığıyla, mekan tanımlı ve yaşayan hale geliyor, ihtiyaçları sınırları ortadan kaldırıyor, sizi bir adım daha ileri atmaya itiyor. Bu sınırlar duvarlar gibi fiziksel sınırlar da olmak zorunda değil, mekanın sınırlarını aynı zamanda ışık ve renkler de belirleyebiliyor. Mimari anlamda iyi çözümlenmiş mekanlar, estetik anlayışla bir araya getirildiğinde, ortaya zamansız sanat eseri niteliğinde yapılar ortaya çıkıyor.